Gökten gelen ateş topu
GÖKTEN GELEN ATEŞ TOPU
16 Haziran 1960 günü Amerikan Hava Kuvvetlerine
bağlı bir KC–97 yakıt uçağı, B 47 bombardıman uçaklarına havada yakıt sağlama
göreviyle uçuyordu. Uçuşun yönü, Nevada Eyaletindeki Elko idi. Uçak 5500 metre
yükseklikteyken bir bulut tabakasına girdi. Pilot gösterge tablosu ile
ilgilendiği sırada sarı beyaz renginde ışıktan bir top gördü. Topun çağı 45 cm
idi sessizce ön camda belirmişti. Camı kırmadan içeri girdi. Pilotun
koltuğundan yardımcı pilotunkine doğru hızla yıl aldı. Rota görevlisinin ve
uçuş mühendisinin yanlarından geçip kabin koridoru boyunca gitti.
Kaybolup gidiyor.
Pilot daha önceki uçuşlarında iki defa yıldırılma
karşılaşmıştı. Bir patlama olabileceği düşüncesindeydi. Tecrübeli bir havacı
olarak ilk tepkisi uçuşla ilgilenmek oldu. Dönüp uçağın arka tarafına doğru
giden topu seyretmedi.
Birkaç saniye süren sessizlikten sonra pilot
kabini dâhili telefon hattından arandı. Arayan uçağın arka tarafında arayan
kuyruk görevlisiydi. Bildirdiği şuydu: bir ateş topu yuvarlanarak yük bölümüne
girmişti. Sağ kanat bölümünde gözükmüş bir zarar vermeden çıkıp gitmişti.
Küremsi yıldırımlar
Bu garip olay küremsi Yıldırımlarla ilgiliydi. Bu
olay bilimin bir açıklamada bulunmadığı birçok doğal olaydan yalnızca biridir.
Aslında küremsi yıldırımların ne olduğunu anlatabilmekte çok güçtür.
Bilim adamları, bu olayın varlığından bu yüzden
yıllarca kuşkulandılar. Çünkü onlar daima anlatılması mümkün olmayan bir şeyin
var olamayacağını düşündüler.
Suyun
Üzerindeki ateş topu
1967 yılında, gördüklerini en ince ayrıntısına
kadar anlatabilen M.T. Dimitriev adında bir Sovyet kimyacısının gözlemi var. Dimitriev,
yoğun yıldırım düşmesi olduğu bir sırada Batı Rusya’daki Onega Nehri kıyısında
kamp yaparken, suyun üzerinde dönü duran bir ateş topu gördü. Bu oval şekli
olan bir ışık kütlesiydi. Sarı beyaz olan merkezini, koyu mor ve mavi katlar
çevreliyordu.
Rüzgârdan etkilenmeyerek suyun 30 cm kadar üstünde
dönüp duruyordu. Dimitriev kafasının üstünde uçarken topun çatırdadığını ve
tıslamaya benzer bir ses çıkardığını duydu. Sonra da ırmak kıyısına doğru giden
top 30 saniye kadar havada hareketsiz asılı kaldı. Daha sonra ağaçların arasına
girip ardında mavim si yıkıcı bir duman bıraktı. Bilardo topu gibiydi. Ağaçtan
ağaca zıplayıp duruyordu. Sürekli olarak kıvılcımlar çıkarıyordu. Bir dakika
sonra da ortadan kayboldu.
Özellikleri
Bu ve benzeri bir sürü olaydan küremsi
yıldırımların tipik özelliklerini çıkarmak mümkün oluyor. Bunlar çoğunlukla
yıldırım düşmesi olduğu zamanlara rastlıyor.
Toplar genellikle kenarları belirsiz küre ve inci
biçiminde oluyorlar. Boyları1-100 cm arasında değişiyor. Bir elektrik lambası
kadar parlak olan topların renkleri de değişebiliyor. Ama sık sık kırmızı
kırmızı turuncu ya da sarı renk olanlarına rastlanıyor. Bir saniye ile altmış
saniye arasında değişen zaman sürelerinde görünüyorlar.
Topun gözden kaybolması ya sessiz oluyor ya da
bir patlama eşlik ediyor. Yıldım topların zarar verdiği olaylar var. Bunlar
arsında belki de en çok bilineni 1936 yılında Daily mail gazetesinde bir
muhabirin anlattığı olay:
Muhabir gök gürlemesi olan fırtınalı bir havada
büyük, “kırmızız renkte yanan” bir top göründüğünü yazıyor. Sonradan portakal boyutlarında
oldu ğu söylenen top gökten yere doğru geliyor. Eve çarpıyor, telefon tellerini
koparıyor. Cam çerçeveleri yaktıktan sonra pencerenin altında bulunan bir kap
suyun içine düşüyor. Kapta bulunan su birkaç dakikada kaynıyor. içi
araştırılacak kadar soğuduğunda da hiçbir şey bulunamıyor.
Sahte
görüntü deniyor
Kanadalı bilim adamı Edward Argyli küremsi yıldırımların
bir göz yanılmasında başka bir şey olmadığını ileri sürdü. Ona göre bunlar yere
çarpan yıldırımın çıkardığı parlak ışıklardı. Olayı izleyen bir kişi bu parlak
ışığı kaybolduktan sonra bile süren bir sahte görüntü olarak algılıyordu.
Küremsi yıldırım gözlemi yapanlar birde sesin
sözünü ediyorlar. Fakat bazı bilim adamları için oda bir sorun değil. Onlara
göre olayı yaşayan kişi gördüğü topa kolaylıkla “uygun” bir ses hayal ediyor. Peki
Dr. Argyli küremsi yıldırımların varlıklarını gösterir somut izler bıraktıkları
olaylar için ne diyecek?..
Toplarla ilgili çok daha garip bir iddia var.
İddiaya göre küremdi yıldırımlar atmosferin üst tabakalarından gelen meteor şeklindeki
ant, maddenin çok ufak parçalarından kaynaklanıyor.
Çünkü fırtınaların dev elektrik süpürgeleri gibi
hareket ettikleri düşünülüyor. Toz halindeki anti madde parçacılarını emmektedirler.
Anti madde normal madde ile yan yana geldiğinde yavaş yavaş yok oluyor. Yok, olma
sonucu ortaya çıkan enerji parıltılı toplara neden oluyor.
Başka bir teoriye göre elektrik yüklü buluttan
yeryüzüne geçen akımlar küremsi yıldırımları doğuruyor. Topları dışta bir güç kaynağına bağlayan bu
teori küremsi yıldırımların uzun ömrünü güzel açıklıyor. Ama ne yazık ki bir
uçak gövdesinin metal yüzeyinden geçebilen topun açıklanması eksik kalıyor.
Kimileri ise küremsi yıldırımların bire mucize
olduğunu ileri sürerken hala olayın bire sır olarak kalmasını açıklayacak kesin
bir bilgiye ulaşılmış değil.
Bilinmeyen cilt 2 sayfa 305
Yorumlar
Yorum Gönder