Dünyanın en karanlık olayı !
11 Eylül saldırılarının altında yatan gerçekler bir türlü gün yüzüne çıkmıyor..
11/9'un "Dünyanın en karanlık olayı" olarak tarihe geçeceği kesin. Ve önümüzdeki on yıllarda da aydınlatılacağı konusunda hem Amerikan halkında hem de dünyanın diğer milletlerinde ciddi şüpheler var!
Çünkü 11/9 üzerinden tam altı yıl geçmiş olmasına rağmen ikiz kulelerin iki uçağın kulelere çarpması ile mi yıkıldığı yoksa devrede başka planların mı olduğu konusunda ciddi şüpheler var. Her türlü şüpheye rağmen, 11 Eylül ikiz kulelere saldırı olayı dünyayı ve konsepti değiştirmiş durumda.
Amerika bu saldırılardan sonra takındığı tavırla bütün dünyayı uluslararası terör paranoyasına soktu. Amerika Birleşik Devletleri her iki kulenin yıkılışını bahane ederek iki Müslüman ülkeyi işgal etti. Her kuleye karşılık bir ülke...
Totalde bakıldığında oldukça kârlı bir alışveriş! Fakat ABD'nin işgal ettiği her iki ülke de yıllardır büyük kaos yıkım ve ölümlere oluyor. Sivillere işkence normal hale geldi. Dünyanın birçok yerinde ABD'nin terörist diye yakalayıp hiçbir hukuk kuralının işlemediği gizli işkencehaneler kuruldu. Afganistan tam bir narkotik devlet haline geldi.
Çünkü Taliban
yönetiminin Afganistan'daki uyuşturucu işini çok düşük
seviyelere kadar düşürdüğü bir gerçekti. Fakat ABD'nin
Afganistan'ı işgali ile yine bu ülke dünyanın en büyük
uyuşturucu üretilen ülkesi haline geldi. Bu yüzden Afganistan
için en bugünkü en uygun tabir "Narkotik ülke"
olmalı.
Irak ise her gün yüzlerce sivilin bombalı
saldırılar, kaçırılmalar, kafadan kurşunlamalar ve intihar
saldırıları ile öldüğü bir yer haline geldi. Amerika Irak'ta
güvenliği sağlayamıyor. Kuzeyde Kürtler bağımsız bir devlet
kurmanın eşiğine geldiler. Bu da Irak'ın parçalanması anlamına
geliyor. Çünkü daha çok güneyde yaşayan Şiiler ile Irak'ın
orta kesimlerinde yaşayan Sünniler de Kürtlerin ayrı bir devlet
kurması halinde kendilerine bağımsızlık isteme peşindeler. 11
Eylül'den sonra dünyada değişen durum özellikle İslam Dünyası
ve Müslümanları olumsuz şekilde etkiledi.
g
11 Eylül
saldırganı diye ifşa edilen isimlerin hepsinin Arap kökenli ve
Müslüman olması Batı dünyasında Müslümanlara bakışı
değiştirdi. Her geçen gün Müslüman=Terörist imajı
yaygınlaşıyor.
Batı ülkelerinde yaşanan terör paranoyası Müslümanlarla Batı'nın ilişkilerini Huntington'un Medeniyetler Çatışması tezi çerçevesinde geriyor. Bütün bunlar İslam ülkesi diye anılan ülkelerde demokrasiye hizmet etmiyor elbette. Çünkü 11 Eylül sonrası Batı'nın Müslümanlara yaklaşımı bu ülkeleri daha fazla radikalizme itiyor. Mesela Batı'da yapılan anketlerde Arap dünyası için en önemli beş kişi ya da kişiler listesi şöyle: Hizbullah Liderleri İran Cumhurbaşkanı Hamas Lideri El Kaide Lideri İhvan-ı Müslimin örgütü liderleri...
Dikkat edildiğinde
bu beş önemli lider ya da liderlik ve örgüt Batı tarafından
tamamen terörist olarak sunulan örgüt kişi ya da kişiler. Bu da
gösteriyor ki, önümüzdeki yıllarda Batı dünyası ile Arap
dünyası arasındaki ilişkiler daima kötüye gidecek. Türkiye ise
her zaman arabuluculuk rolü oynayarak kanın ve gözyaşının
akmasına engel olamasa da daha az akmasına katkıda
bulunacak.
ngonultas@bugun.com.tr
Bugün
Nuh
Gönültaş
Yorumlar
Yorum Gönder