Cevat paşa ve kutsal mayınlar
Çanakkale Savaşları, ciltler dolusu kitaplarda, bolca anlatılmış, ama ben dilimin döndüğü kadar, o savaş içinde yaşanmış ve halkımız arasında dilden dile dolaşan menkıbeleri, imkânsız gerçekleri bir ışık kümesi halinde yansıtmaya çalışacağım. 25 Şubat 1915. Düşman donanmaları üçüncü kez istihkâmlarımıza saldırmış; Seddülbahir, Kumkale, Orhaniye ile Ertuğrul Tabyaları düşmanın ateşi karşısında cehennemi bir hal almıştı. Savaş adeta bir tufanı andırıyordu. Zırhlılar topları kısa menzilli Seddülbahir ve Kumkale Bataryalarının ateş alanları içine girince, erlerimiz tekbirler getirerek top başına koştular, ama ne yazık ki çok eski bir teknoloji ürünü olan bu alman yapımı toplar dumanın kalkmasını bekleyip düşmanın gözle görülür duruma gelmesini bekleyinceye tek düşman kat kat fazla top mermisini onların üzerine yağdırıyor, askerimizi bunaltıyor ve ateş tufanı içinde bırakıyordu. İstihkâmlarımızdaki demode toplar, top çemberlerinin bozulması, namlulara, mataforalara, top raylarına is